Gene cuma olur işte ve abonesi olduğum tüm sinema sitelerinin "bu hafta sinemalarda!" konulu e-postaları arka arkaya düşer posta kutusuna. Neler oluyor neler bitiyor, haberdar olmak için hepsine bir göz gezdirmeliyim. Hangi filmler çekim aşamasında, kim gösterimde, DVD'ye çıkan ne var? Hayat bundan ibaret olsa ne de güzel olurdu!!
Fakat haftasonu da çalışmak durumunda olanlar için cuma akşamı sadece imrenilecek bir kavram.
Hele cuma akşam mesaisi!! Brrrrr!!
Ama sinemaya gitmek, DVD almak için para lazım. Para için çalışmak lazım. Sonra haftasonu dediğin ne ki? Kapitalist sistemin dayatması!
Kültür endüstrisini beğenmeyip, bir parçası olmak da yarı bir ironi tabii.
Bundan birkaç saat sonra Taksim'de aşağı yukarı yürüyüp Emek mi AFM mi diye bakınmak, sonra da boşverip Nevizade'ye sallanmak ne de güzel olurdu!
Bu haftasonu İstanbul'da yalnız ve parasız olmamın avuntusuyla bir cuma akşamını daha bilgisayar ekranında yarım kalmış Word dosyalarına bakarak karşılıyorum.
Herkese, vizyondaki filmlere gidebildiği güzel cuma akşamları dilerim...
Dip not: Bu yazılaylan blog'un açılışını yapmış olduk, fena da olmadı hani...
0 yorum:
Yorum Gönder